26.11.16

HER TEMAS İZ BIRAKIR - SON HAFRİYAT / EMRAH SERBES



“İyi misin amirim?”
“Saçma sapan konuşma.”

Herkese Merhaba!

Emrah Serbes’in diğer kitapları nasıl hiçbir fikrim yok ama Behzat Ç. harikaydı. İki kitabı da hemen bitirdim. Uzun zamandır polisiye romanı okumamıştım ve bu bana çok iyi geldi. Küfürlü bir dili olduğu için herkes beğenmeyebilir ama anlık konuşmalarda araya birden giren küfürler beni güldürdü açıkçası. Behzat Ç. ve ekibinin olayları çözüşü muhteşemdi. Ayrıca ekibin kendisine de bayıldım. Özellikle Harun ve Hayalet favorilerimden. Bir de Behzat Ç. nin arkadaşı Şule.

24.11.16

CINDER - MARISSA MEYER



“Gelecekte bile, hikaye ‘bir varmış bir yokmuş’ ile başlıyor.”


Merhabalar!


Ne olacak acaba diyerek sonunu getirdiğim kitaplardan biri daha. Çoğunuz biliyorsunuzdur Cinder Külkedisi’nin yeniden kurgulanmış hali. Belli olaylarla kabul edilmiş bir masalı bu şekilde değiştirme fikri hem çok güzel hem de yetenek gerektiren bir şey bence.

23.11.16

VERONIKA ÖLMEK İSTİYOR - PAULO COELHO



“Hayatta pek çok hata yapmaya izin vardır, hayatımızı mahvedecek olan hariç.”


Herkese Merhaba!

Veronika Ölmek İstiyor yazarın okuduğum ilk kitabı oldu ve dilini, anlatışını o kadar sevdim ki anlatamam. Simyacı’dan önce bunu okumam size garip gelebilir ama öncelikle bunu okumak istedim nedensizce. Gerçekten bu kitabı okuyun harikaydı.

14.11.16

TUTSAK - ERIN BOWMAN


Merhabalar!

Tutsak’ı bir gün D&R’da öylesine bakınırken görüp aldım. Hiçbir yorum okumamıştım ya da blogda görmemiştim. Elimde bir aya yakındır duruyordu ve bir gece uyku tutmayınca başlamaya karar verdim. Aslında konusunu okuyunca diğer fantastik ve bilim kurgulardan konusu olarak bir farkı olmadığını göreceksiniz. Bu yüzden ilk başladığımda biraz sıkıldım doğrusu ama sonlara doğru daha sürükleyiciydi. Okurken neler olacağını tahmin edebildim hep bu yüzden aşırı heyecanlandığım bir kitap olmadı.

8.11.16

FAHRENHEIT 451 - RAY BRADBURY



"Hepimiz doğru türden yanlışlar yaptık, yoksa burada olmazdık."


Herkese merhaba!

İlk yayınımı okuduğum andan beri favorim olarak kalmış bir kitapla yapmak istedim. Distopik bir tür olan kitabımızın baş kahramanı Guy Montag isimli bir itfaiyeci. İtfaiyeci dediğime bakmayın, kitabın geçtiği dönemdeki itfaiyecilerin hortumlarında su yerine gazyağı bulunuyor çünkü amaçları yangını söndürmek değil, kitapları yok etmek. Kitap bulunan evler tespit ediliyor ve kitaplar hemen yakılıyor. 

Montag da işini çok seven hiç aksatmayan, gazyağı kokusunun onun için parfüm olduğunu söyleyen bir insan. O dönemdeki insanların yaptığı gibi hiçbir şeyi sorgulamıyor, kafasında hiçbir düşünceye yer vermiyor.