Herkese
Merhabaa!
Bugün
yazacağım yazı Sezgin Kaymaz’dan Uzunharmanlar’da Bir Davetsiz Misafir hakkında
olacak efendim. Kitaba başlayalı yaklaşık dört gün oldu fakat gezmekten kitabı
okuyamadım. Yoksa kesinlikle bu kadar uzamazdı çünkü çok akıcı, çok sürükleyici
aynı zamanda da çok eğlenceli bir romandı. Sezgin Kaymaz kalemiyle tanışma
kitabım oldu Uzunharmanlar ve bu tanışmadan çok memnun olduğumu belirtmek
istiyorum. İsmen bildiğim yazarın kitaplarına elim pek gitmezdi ama ablacığım
okuyup beğenince “eh madem okuyayım ben de” dedim, büyük bir beklentim yoktu.
Ama çok sevdim çok.
Kitaba başlıyorsunuz ve sizi
direk içine alıyor. Dil konusunda hiçbir sıkıntı yoktu bence, gayet akıcı, günlük
bir dil vardı. Sezgin Kaymaz’ın yazarlığa adım attığı ilk kitabıymış
Uzunharmanlar. Başlangıç kitabı olarak düşünürsek bir de çok başarılıydı bana
göre. Kimine göre edebi olarak bir şey katmıyor olabilir ama valla ben böyle
acayip konuları seviyorum ve sonda bir ters köşe olunca daha da bir seviyorum.
Ayrıca okurken hayata dair bazı şeyleri düşündürdü bana. Okuyunca size de öyle
düşündürür mü bilmem ama bahsedilen “denklem” olayı çok mantıklı geldi. Karakterler de çok sevimliydi. Hepsini okurken ayrı ayrı keyif aldım.
Aspendos ile tanışmanız çok
uzun sürmüyor merak etmeyin. Asıl olaylar ondan sonra başlıyor da diyebiliriz
zaten. Saklanılan sırlar, bu ikna etmeye çalışmalar neden oluyor, hep merak
ediyorsunuz. Özellikle sonunu çok sevdim ben. Kitabın adının nasıl cuk diye
oturduğunu anlayacaksınız siz de sonlara doğru.
Sezgin Kaymaz okumaya devam
kesinlikle.
Hoşçakalın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder