“Gelecekte
bile, hikaye ‘bir varmış bir yokmuş’ ile başlıyor.”
Merhabalar!
Ne
olacak acaba diyerek sonunu getirdiğim kitaplardan biri daha. Çoğunuz
biliyorsunuzdur Cinder Külkedisi’nin yeniden kurgulanmış hali. Belli olaylarla
kabul edilmiş bir masalı bu şekilde değiştirme fikri hem çok güzel hem de
yetenek gerektiren bir şey bence.
Ben beğendim, serinin ikinci kitabı Scarlet’ı da alacağım en kısa zamanda. Bir de şunu söylemek istiyorum: Bu seri hakkında çok bilgim yoktu ve kitapların birbirinden bağımsız olduğunu düşünüyordum. Bu yüzden Cinder’i okurken birinci kitapta her şey olacak, külkedisi burada bitecek sanırken kitabın son sayfasına geldim ve yarım kaldı. Tabi küçük bir şaşkınlık beni aldı, götürdü. Yani demek istediğim benim gibi olmayın… Her kitap birbiriyle bağlantılı bilmeyenlere söyleyeyim.
Ben beğendim, serinin ikinci kitabı Scarlet’ı da alacağım en kısa zamanda. Bir de şunu söylemek istiyorum: Bu seri hakkında çok bilgim yoktu ve kitapların birbirinden bağımsız olduğunu düşünüyordum. Bu yüzden Cinder’i okurken birinci kitapta her şey olacak, külkedisi burada bitecek sanırken kitabın son sayfasına geldim ve yarım kaldı. Tabi küçük bir şaşkınlık beni aldı, götürdü. Yani demek istediğim benim gibi olmayın… Her kitap birbiriyle bağlantılı bilmeyenlere söyleyeyim.
Ana
karakter Cinder isimli bir mekanik ustası ve o bir sayborg. Yani vücudunun bazı
kısımları robotik(?) yapıda. Kitap Yeni Pekin isimli bir yerde geçiyor ve
burada insanlarla androidler birlikte yaşıyor. Veba Yeni Pekin’in her yerinde
ve ilaç henüz bulunamamış. Hastalığa yakalanan insanlar birkaç gün içinde
ölüyor. Sayborglar insanlar tarafından hoş karşılanmıyor yani biraz dışlama
durumu var. Cinder’in üvey kardeşi de hastalığa yakalanıyor ve üvey annesi bu
durumdan onu sorumlu tutuyor. Aslında her şey kardeşinin hastalanmasından sonra
başlıyor.
Devam
edeceğim bir seri olur diye düşünüyorum. İkinci kitapta Kırmızı Başlıklı Kız
dahil oluyor. Bakalım neler olacak.
Hoşçakalın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder