Herkese
Merhabaa!
Önceki
yazımda serinin ilk kitabından bahsetmiştim sizlere. Bazı konularda emin
değildim ama ikinci kitaptan sonra seriyi sevdiğime kesin karar verdim. Buz
Kapanı ilk kitaba göre çok daha iyiydi. İlk kitapta da fark ettiğim bir şey vardı
aslında ama bu Buz Kapanı’nda daha öne çıkmış bence: Yazar sizi şaşkınlığa
düşürecek gerçekten çok sahne yazıyor. Hani bir şeyi bekliyorsunuz ama o
beklediğiniz şey gerçekleşmiyor, aklınıza gelmeyecek şeyler oluyor. Bir de ben
genelde bir kitabı okurken heyecanlanmış ve sevmişsem onu kendi kendime
konuşurum azıcık. Bu kitapta da sürekli konuştuğumu ve “olamaz olamaz” diye
triplere girdiğimi fark ettim.
Konusundan
bahsedersem çok derine inecek olmaktan korkuyorum ama Ruby’nin Çocuk
Birlik’inde olduğunu ve orada görevlerde yer aldığını söyleyebilirim. Devamında
söyleyeceğim her şey spoiler olur, sonuçta bir serinin ikinci kitabı bu.
Bu
kitapta Liam başlarda çok yoktu tabii ve Ruby ile karşılaştıkları ilk yerde
sinir krizleri geçirebilirsiniz, küçük bir uyarı. İlk kitapta olduğu gibi
sevgili yazar sonlara doğru bir bomba bırakmış ve bu beni çok sarstı. Ayrıca
Clancy’nin hayalet falan olmasından şüphelenmeye başladım artık. Bir zamandan
sonra “nasıl oldu bu yine yahu” diye düşünmeye başlıyorsunuz.
Ateş
Çemberi’ne de en kısa zamanda başlayacağım. Bakalım neler olacak?
Hoşçakalın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder